
Geçtiğimiz haftasonu tenis tarihinde yeni bir rekor izlemiştik. O günlerde toparlayıp bir türlü birkaç satır yazamamıştım. Şimdi o düşünceyi eyleme geçirmenin vakti geldiğini düşündüm. Her ne kadar zerre kadar sevmesemde bu başarı hakkında birkaç kelam etmemek, saygısızlık olurdu.
Tenisin en prestijli organizasyonu olan Wimbledon'ın 2009 yılı şampiyonları Federer ve Williams kardeşlerden Serena oldu. Bayanlarda artık Wimbledon, Williams kardeşlerin aile turnuvasına döndü. Baktığımızda son 10 turnuvanın 8'ini Williams kardeşler kazanmış. Açıkçası son yıllarda dominant bir tenisçi bayan tenisinde çıkmadığı için Williams kardeşlerden birinin Wimbledon'ı alması sürpriz olamayacaktı. Nihayetinde Wimbledon artık evleri gibi oldu. Bayan tenisinde bir de sözde 1 numara Safina var. Dedik ya ''Bayan tenisinde dominant bir tenisçi eksikliği çekiliyor'', işte bu eksiklikten dolayı 1 numaraya kadar çıkmış bir tenisçi. Safina her turnuva öncesinde formda olur, turnuvaya iyi girer. Ancak en ufak bir direnç ile karşılaştığında adeta dağılır. Bu yüzden de Safina ile oynayanlar ''Dünya'nın 1 numarası'' ile oynuyormuş gibi çekinmezler. Sharapova'nın sakatlığı ve üst seviyeye çıkamaması bu eksikliğin oluşmasında etken. Şu sıralarda bayan tenisinde ne bir Federer ne bir Nadal var. Hazır bu isimleri söylemişken yavaştan biz asıl konumuza kayalım.
Roger Federer, Wimbledon'ı 6. kez kazanırken toplamda 15. Grand Slam'ini de kazanmış oldu. Ve bu sayede efsane tenisçi Pete Sampras'ı da geçmiş oldu. Sampras gerçek bir tenis efsanesi. 14 Grand Slam şampiyonluğu ve o yıllarda izlenilen Agassi ile çekişmeleri ile beraber. Tabi o yılların başlarına yetişmedik ancak az çok bilgi sahibiyiz. O yıllarda Agassi ve Sampras ikilisi dışında başka üst düzey tenisçiler de vardı. Bu çekişmeyi anlayabilmek için o yıllardaki Grand Slam'leri kimlerin kazandığına bakabiliriz. Burada biraz istatistiklerden yararlanalım;
1990-2002 yılları arasında yani Federer öncesi dönemde Grand Slam'leri kimler kazanmış bir bakalım.
Wimbledon; Stefan Edberg(1990), Michael Stich(1991), Andre Agassi(1992), Pete Sampras(1993/1994/1995), Richard Krajicek(1996), Pete Sampras(1997/1998/1999/2000), Goran Ivanisevic(2001), Lleyton Hewitt(2002)
Avustralya Açık; Ivan Lendl(1990), Boris Becker(1991), Jim Courier(1992/1993), Pete Sampras(1994), Adre Agassi(1995), Boris Becker(1996), Pete Sampras(1997), Petr Korda(1998), Yevgeny Kafelnikof(1999), Andre Agassi(2000/2001), Tomas Johansson(2002)
Fransa Açık; Mats Wilander(1990), Michael Chang(1991), Andres Gomez(1992), Jim Courier(1993/1994), Sergi Bruguera(1995/1996), Thomas Muster(1997), Yevgeny Kafelnikof(1998), Gustavo Kuerten(1999), Carlos Moya(2000), Andre Agassi(2001), Gustavo Kuerten(2002)
Amerika Açık; Pete Sampras(1990), Stefan Edberg(1991/1992), Pete Sampras(1993), Andre Agassi(1994), Pete Sampras(1995/1996), Patrick Rafter(1997/1998), Andre Agassi(1999), Marat Safin(2000), Lleyton Hewitt(2001), Pete Sampras(2002)
Bu istatistikleri verirken amacım o dönemde Grand Slam'lerde bulunan çekişmeyi ve birden fazla üst düzey tenisçinin gösterdiği yüksek mücadeleyi belirtmekti. Yani o dönem sadece Agassi ve Sampras'tan ibaret olan bir dönem değildi. Bu yüzden Agassi'nin ve Sampras'ın aldığı Grand Slam'ler gerçekten çok değerlidir.
Federer ise aslına bakarsak Nadal dışında bir rakibe sahip değil. Zaten şuan erkekler tenisinde Nadal-Federer ikilisi tepede yalnızlar. Şu son dönemde Nadal'ın dizinde bulunan sakatlığı onu turnuvalara katılmaktan mahrum bırakınca iş iyice zevksiz bir hale geldi. Hele benim gibi Nadal sempatizanıysanız iş daha da kötü.
Federer dönemine baktığımızda sorunlarla boğuşup bir türlü eskiye dönemeyen Hewitt, zaman zaman çok iyi performanslar sergilese de genel itibari ile rakip olamayacak bir Roddick, ve son zamanlarda Murray, Djokovic ve Del Potro var. Bu isimler arasına baktığımızda Federer ve Nadal'ı zorlayacak isimleri pek göremiyoruz. Bu da rekabet unsuruna ortadan kaldırıyor. Ve de tenisteki heyecan duygusunun kaybolmasına yol açıyor.
Ancak bunların hiçbiri Federer'in 15 Grand Slam Şampiyonluğunu değersiz veya küçük kılmaz. Federer tenis tarihinin en iyi tenisçileri arasındadır. Belki 90'larda olsa o ortamda neler yapardı soruları kafaları kurcalayabilir. Ancak Federer'in o yıllarda da başarılı olacağı kesindir benim gözümde. Belki bu kadar Grand Slam kazanamazdı. Ancak yine en iyiler arasında olurdu.
Dileğim en kısa zamanda Rafa'nın geri dönmesi ve Federer ile aralarındaki o rekabete yeniden başalamaları. Rafa-Federer çekişmesi bir Agassi-Sampras kadar olmasa da çok keyif veren bir çekişme. Umarım tekrardan Rafa'yı kupaları flaşların önünde ısırırken görürüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder